Hüseyin Barrack Obama'nın Seçim Kampanyası

Planports Ekibi 15.05.2017 tarihinde yazdı Bu yazı 2260 kere okundu

Image title


Amerika İçin Obama ve Obama'nın Seçim Kampanyası

Şimdi derin bir nefes alın ve gelin biraz mola verelim. 2008 seçimlerinde Obama’nın Amerika seçimlerini nasıl kazandığını konuşalım. Bu seçim kampanyası eski bile olsa hala Dünya’nın en iyi pazarlama faaliyetlerinden birisi olduğunu söyleyebilirim.

Sebebi ise bu seçim kampanyasının insanlara online içeriğin önemini ve gücünü kanıtlamış olmasıdır.

Bu yazı dizisi elbette yeni pazarlama stratejileri ve yöntemleriyle ilgili. Politikayla uzaktan yakından bir ilgimiz yok. Bu yüzden tekrar belirtmek istiyorum, bu makale Obama’nın politik görüşüyle ilgili değil, yalnızca web pazarlama stratejisindeki başarısıyla ilgilidir.

Eğer Amerika vatandaşıysanız hangi partiyi veya adayı desteklediğinizin gerçekten bir önemi yok.

Herkes Obama’nın zaferinden bir şeyler öğrenebilir. Zira ben öğrendim. Hüseyin Barak Obama adı Türkler için sempatik bile olsa Amerika vatandaşları biraz garip karşıladı. Üstelik en az 20 aday ve bir çoğu da Obama’dan daha fazla bütçeyle yatırım yapmış olmasına rağmen seçim Obama’nın zaferiyle sonuçlandı.

Barrack Obama bu yazı dizisinde anlattığım yöntemlere paralel yöntemler kullanarak seçim kampanyasını yürüttüğü için kazandığına eminim. Yalnızca seçim otobüslerinde gürültülü yayınlar yapmak yerine web ortamında online pazarlamayı iyi yönetti ve bunu diğer tüm rakiplerine göre çok daha iyi yaptı.

Obama, yeni pazarlama stratejilerini dünyada en iyi kullanan kişidir. Bence bu çalışmaları örnek alıp kendi işletmeniz için kullanabilirsiniz.

Artık seçmenler yalnızca pasif durumda değiller. Yani oylarını verip sessiz sedasız hayatlarına devam etmiyorlar. Aksine oy vermeden önce destekledikleri liderlerin paylaşımlarını kendi sayfalarında paylaşıyorlar. Yorumlar yapıyorlar, kendi sosyal medya hesaplarında propagandalar yapıyorlar. Desteklemedikleri adaylar ve partiler için negatif yorumlar yapıyorlar.

İlk kez 2008 yılında seçmenlerin yarısından fazlası internet kullanıyordu. Bu oran giderek de artıyor. Yetişkin seçmenlerin %55’i ve tüm internet kullanıcılarının %75’i seçim kampanyasıyla ilgili ya blog okumuş, ya haber okumuş ya da sosyal medya veya youtube video paylaşımı yapmışlar. Yani seçim yarışına internet ortamından müdahil olmuşlar.

Bu nedenle blog, sosyal medya, video paylaşım siteleri ve online haberler Amerika’nın 2008 seçimleri için en kritik belirleyicilerinden birisiydi. Bu durum ülkemizdeki seçimler için de geçerliydi.

Günümüzde 2008 rakamlarına göre çok daha fazla internet kullanıcısı bulunmaktadır. İş dünyası için de yukarıda bahsettiğim etkenler aynen geçerlidir. Artık insanlar beğendiği markalar, şirketler hakkında paylaşımlar yapıyorlar. Eğer bir hizmetten memnun kalmazlarsa bunları sosyal medya hesaplarından paylaşıyorlar. Ya da tam tersi durumda da aynı yöntemle desteklerini dile getiriyorlar.

Günümüzde internet ve sosyal medya platformları, insanların araştırma yaptıkları en etkin araç haline geldi.

İnsanlar sizin hizmetleriniz veya şirketinizle ilgili ya da faaliyet sektörünüzle ilgili aramaları hangi metot ve yöntemle yapıyorlar?

Tekrar seçim bilgilerine dönecek olursak. Araştırma yaparken şöyle bir istatistikle karşılaştım. Sizlerle paylaşmak istiyorum;

  • Ülkemizde internet kullanıcılarının yarısından fazlası politik video izliyor veya paylaşıyorlar.
  • Internet kullanıcılarının %33’ü sosyal medya hesaplarından politik paylaşım yapıyorlar.
  • Sosyal medya kullanıcılarının %55’i yalnızca politik paylaşım amacıyla kullanılıyor.

Çok spesifik anlamda desteklediğim politik parti olmadığından seçim dönemlerini genelde hangi parti ne tür internet pazarlama faaliyeti yürüyor konusunda incelemeler ve takipler yapmakla geçiriyorum. Bu nedenle görüşlerimi ve tespitlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Son olarak da Obama’nın odaklandığı internet pazarlaması açısından seçim kampanya stratejisi hakkında odak noktalarını özetlemek istiyorum;

Müşteri kişilik tiplerine ve müşteri profil gruplarına odaklanmak: Önceki makalelerimde de bahsettiğim gibi hedef müşteri kitlesini çok iyi belirledi ve gruplara ayırdı. Her bir gruba özel ayrı bir kampanya hazırladı. Özellikle henüz karar vermemiş seçmenler en büyük hedefti.

Sosyal medyanın gücünü ve İnternet pazarlama stratejilerinin önemini asla küçümsememek: Obama’dan önceki adaylar ve rakipleri eski yöntemlerle seçim kampanyası yönetti. Hilary Clinton, Bill Clinton’ı elemek için çalıştı. Jhon McCain’de George W. Bush’u elemek için kampanya yönetti. Obama ise yeni bir strateji uyguladı, kampanya hedefi başkanlıktı. Internet ortamında tüm hedeflerini içerik olarak paylaştı. Obama’nın seçim kampanyası için eposta bilgi listesine sadece Amerika’da 13 milyon kişi kayıt oldu. Facebook arkadaş sayısı 5 milyondu. 2 milyon kişi Obama için düzenlenen organizasyon etkinlik için web sitelerine kayıt yaptırdı. 1 milyondan fazla kişi mobil telefonlarından tekst mesaj alabilmek için üye oldu.

Haber türünde içerik paylaşan vatandaşlarla yakınlaşmak: Artık hem ülkemizde hem dünyada birçok insan haber türünde içerik paylaşıyor. Blog yazıyorlar, video kanalı açıyorlar ya da sosyal medya hesaplarında takipçilerine paylaşımlar yapıyorlar. Obama’nın ekibi bu kitlenin önemini fark etmiş ve bloggerlar arasında en çok konuşulan aday olmayı başarmıştı.

İnsanların inanmasını istediğiniz şeyleri açık ve basit şekilde ifade etmek: Obama’nın ilk seçim kampanyasından bu yana en çok telaffuz ettiği kelime “değişim” di. Dünya değişiyor, medeniyetler ve ülkeler değişiyor demişti. Sadece Amerika’da değil tüm dünyada Obama’yı tarif eden bir söz söyleyin dendiğinde binlerce kişi aynı şeyi söylemiş; “Değişim” Aynı soru, rakipleri için sorulduğunda kimse bir şey hatırlamamış.

İş dünyası için önceki yazılarımda, insanların ürünler ve hizmetlerin kendisiyle ilgili değil, kendilerinin hangi problemlerini çözdüğüyle ilgilendiklerini anlatmıştık. Obama seçim kampanyasında kendisiyle ilgili konuşma yapmak yerine seçmenleri için çözeceği problemlerle ilgili konuştu. Obama, yaptığı 142 konuşmada kendisiyle ilgili; yalnızca 3 kez konuşmuş. Rakipleri ise bundan onlarca kez fazla “ben” demişler ve kendilerinden bahsetmişler.

Rakiplerini takıntı haline getirme: Obama, rakipleri hakkında çok nadir konuşmuş. Konuşmalarının neredeyse tamamı, seçmenlerinin hangi sorunlarını çözeceğiyle ilgili olmuş. Oysa en yakın rakibi McCain, onlarca kez Obama hakkında konuştu.

Hayranlarını ilk sıraya koy: Obama, twitter takipçileri için özel paylaşımlar yapıyordu. Birçok gelişmeyi, medyadan önce takipçileriyle paylaşıyor önce onları bilgilendiriyordu.

Müşterilerini asla rahatsız etme: Akşam yemek yerken telefonla aranmak hoşunuza gider miydi? Obama’nın rakibi robot aramalarla seçmenlerini otomatik aramış ve bu birçok kişiyi rahatsız etmişti.

Asla olumsuz ve negatif söylemlerde bulunma: Obama, her konuşmasında umut, olumlu değişim ve daha bir yaşamı dile getirdi. Korku söylemleri asla işe yaramaz.

Hedef müşterilerinin senin hakkında konuşmasını sağla: Obama seçim kampanyasına destek olması için 3 milyondan fazla bağışçıdan küçük miktarlarda bağış aldı. Bu bağışları yapan insanlar kendi sosyal medya hesaplarından Obama lehine paylaşımlar yaptılar.4 veya 5 büyük bağışçıdan destek almak yerine milyonlarca kişiden destek bağış almaya çalıştı ve konuşuldu.

Ailene zaman ayır: Obama, iş dışında kalan vaktini eşi ve kızlarıyla geçiriyordu. Büyük annesiyle de vakit geçirirken görüntüleri medyada yer alıyordu. Özellikle seçimlerde bu özelliği çok dikkat çekiyordu.

Eğer önceki makalelerimi veya bu yazımı okuduysanız öncelikle teşekkür ederim. Önceki yazılarımda bahsettiğim yöntemler ve yukarıda bahsettiğim stratejileri belirledikten sonra en önemli parametreyi lütfen unutmayın: plana sadık kalmak ve planı sonuna kadar uygulamak.


Şirketinizi Planports’la Yönetin, Rakiplerinizin Önüne Geçin…

Fiyat teklifi hazırlama, CRM, iş takibi, sipariş ve temel finans (ön muhasebe) yazılımı

SİZİ ARAYALIM